İNSAN ve BİLGİSAYAR

Dostlarım Merhabalar,

İnsan Bilgisayar Karşılaştırılması

Böyle bir tartışmaya niçin gerek duyuyoruz? 1984, Otomatik Piyano gibi romanlarda anlatılmaya çalışıldığı gibi acaba makinelerin bizi yönettiği bir dünyaya doğru mu yol alıyoruz? Terminator filmlerindeki gibi bilgisayarlar bir gün biz insanları kendi varlıkları için tehlikeli ilan edip bize savaş mı açacaklar? Ya da Matrix fimlerin de anlatıldığı gibi sahte dünyalarda yaşatılıp bilgisayar programlarıyla mı idare edileceğiz? Bu kaygılar şimdilik kitaplar da ya filmlerde anlatılıyor ama hayatımızın büyük ölçüde bilgisayarlaştığı ve bilgisayarların hayatın her alanına girdiği doğrudur. Bilgisayar teknolojisinin sürekli gelişmesi bizi “Nereye gidiyoruz?” sorusunun cevabını aramaya itiyor. Bu tür romanlar ve senaryoların kökeninde ise bu kaygıların yattığını söyleyebiliriz.

Bir bilgisayar programcısı, kullandığı makinenin sınırlarını çok iyi bilmelidir. insanlar biyolojik özellikleriyle doğadaki bir çok canlıdan daha sınırlı özelliklere sahiptir. Örneğin insanlar uçamazlar, çok uzun süre yüzemezler, çok uzun süre dalamazlar, çok hızlı hareket edemezler, çok yük taşıyamazlar. İnsanları diğer canlılardan ayıran özelliği zekasıdır. İnsanlar zekalarını kullanarak makineler tasarlıyor ve bu şekilde işlerini kolaylaştırıyor. Üretilen her makine bir amaca hizmet ediyor. Her makinenin üstün bir yanı ve doğal olarak sınırlılıktan da oluyor. İnsanlar yapakları uçaklarla kuşlardan daha yükseğe ve daha uzağa uçuyor, yaptıkları arabalarla binlerce km’lik yollan bir çırpıda gidiyor, yaptıkları vinçlerle tonlarca ağırlığı kaldırıp yükleyebiliyor.

İnsanlar yapakları makineler için doğadaki canlıları model olarak almışlardır. Kuşlar uçaklara, balıklar denizaltılara ilham kaynağı olmuştur. Bilgisayarlar ise insanın kendisi model alınarak yapılmış bir makinedir. Çalışma prensipleri olarak insan zekasını taklit eder. Bilgisayarın en ilgi çekici özelliği daha önce yapılan hiçbir makineye benzememesidir. Diğer makinelerin belirli bir amacı ve sınırlı yetenekleri varken, bilgisayarların bir çok kullanım alanı ve yetenekleri vardır.

Bilgisayarların gücünü ve sınırlılıklarını anlayabilmemiz için bir karşılaş-arma yapalım. Madem bilgisayarlar biz insanları taklit ederek yapılmış, o halde neyi bizden daha iyi yapabilir? Biz insanlar hangi konularda bilgisayarlardan daha üstünüz? Bu sorulan cevaplamaya çalışalım.

İnsanlar unutur, bilgisayarlar unutmaz...

Dün akşam ne yediniz? Peki önceki akşam ne yediniz? Geçen sene bugün akşam yemeğinde ne yediniz? Geçmişe doğru gittikçe insan hafızası bocalar. İnsan gerektiğinde çok önemli bir bilgiyi (anı, olay, konu, isim, yüz, mekan) hatırlamayabilir, üstelik durup dururken hiç ilgisi olmayan çok eski bir bilgi aklına gelebilir. Ancak bilgisayarların böyle bir durumu söz konusu değildir. Bilgisayarlar sakladıkları veri ve bilgilere doğrudan erişirler. Teknik bir sorun olmadığı sürece hiçbir bilgiyi unutmaz ve kaybetmezler. Bu da dağlar kadar dosyalar ya da ciltler dolusu kitaplar ile saklanabilecek arşivlerin bilgisayarlarda saklanması için iyi bir nedendir.

İnsan hata yapar, bilgisayarlar hata yapmaz...

insanlar hem sosyal davranışlarında hem de matematiksel ya da benzeri işlemlerde hata yapmaya müsaittirler. 30 tane sayıyı hata yapmadan zor toplarız. Bilgisayarlar öyle değildir ve hiç işlem hatası yapmazlar. Bilgisayarlar hata yapmış iseler bu hatalar insan kaynaklıdır. Programcı hatalı bir program yazmış olabilir ya da kullanıcılar yanlış veri girişi yapmış olabilir.

İnsan yorulur, bilgisayarlar yorulmaz...

insanlar sürekli aynı verimlilikte ve yoğunlukta iş üretemez. Dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Ayrıca insanlann moral durumu da çalışma yaşamlarını doğrudan etkiler. İnsanlar uzun süre aynı işi yaparsa sıkılırlar.

Kapasiteden yararlanma farkı...

İnsan beyninin neler yapabileceğini henüz tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz ise beynimizin tümünü kullanamadığımızdır. Normal bir insan ortalama olarak beyninin %5-6’sını kullanıyor. Dahi sayılabilecek insanlann farkı ise sadece beynini bir-iki puan daha fazla kullanmalarıdır. Peki beynimizin %90’ı nerede? İnsan beyninin büyük bir kısmının ne yaptığı hakkında henüz bir fikrimiz yok. Bilgisayarlar ise kapasitelerini çok verimli kullanırlar, büyük hesaplan hatasız ve çok hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirler. Bu özellik, bilgisayarlar işlemcilerinin insan beyninden daha yetenekli olduğunu göstermez ama insanlann beyin kapasitelerinden verimli yararlanamadıklarını gösterir.

İnsanlar düşünür, bilgisayarlar işlem yapar...

Biz insanlar her şeyi düşünürüz. Olayları düşünürüz, sevdiklerimizi düşünürüz, planlarımızı düşünürüz. Hayaller kurarız. Problem çözerken de düşünürüz. Bilgisayarlar ise sadece işlem yapar. Bilgisayarlar aritmetiksel ve mantıksal işlemlerle bir çok karmaşık görevi yerine getirirler. Bilgisayarların en önemli sınırlılığı bu iki işlem türünün dışına çıkamamasıdır.

Zeka ve yapay zeka...

Öğrenci arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bilgisayarların aptal makineler olduğunu düşünüyorlar. Az sayıda arkadaşımız da bilgisayarların zeki makineler olduğunu savunuyor. İkisi de doğru değildir. Aptallık ya da zekilik, zeka ile ilgili kavramlardır. Zeka ise başta insanlar olmak üzere canlılara özgüdür. Bilgisayarda işlemci ve işlemler vardır. Bir zekadan söz edemeyiz. Bu yüzden bilgisayarlar ne zekidir ne de aptaldır. Yıllardır bilgisayarlara insan beynine benzer bir çalışma tarzı kazandırılmaya çalışılıyor. Öğrenen, yorum yapan ve tepki veren bilgisayarlar üretilmeye çalışılıyor. Bu çalışmalara yapay zeka çalışmaları deniyor. Yapay zeka çalışmaları bilgisayarlara bir çok yetenek kazandırmıştır ancak makinelerin teknik bir sınırı olduğunu düşünüyoruz.

Kendini kontrol etme ve yeni durumlara uyum sağlama...

Öğrenci arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bilgisayarların aptal makineler olduğunu düşünüyorlar. Az sayıda arkadaşımız da bilgisayarların zeki makineler olduğunu savunuyor. İkisi de doğru değildir. Aptallık ya da zekilik, zeka ile ilgili kavramlardır. Zeka ise başta insanlar olmak üzere canlılara özgüdür. Bilgisayarda işlemci ve işlemler vardır. Bir zekadan söz edemeyiz. Bu yüzden bilgisayarlar ne zekidir ne de aptaldır. Yıllardır bilgisayarlara insan beynine benzer bir çalışma tarzı kazandırılmaya çalışılıyor. Öğrenen, yorum yapan ve tepki veren bilgisayarlar üretilmeye çalışılıyor. Bu çalışmalara yapay zeka çalışmaları deniyor. Yapay zeka çalışmaları bilgisayarlara bir çok yetenek kazandırmıştır ancak makinelerin teknik bir sınırı olduğunu düşünüyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYEBİLENE...

Teşekkür ederim.

Saygılarımı sunarım..